Küçük Leyla ve Şükretmeyi Öğrenmek
Küçük Leyla, annesiyle birlikte çıktığı bir yolculukta, çevresindeki insanların sahip olduklarıyla mutlu olduğunu görür ve şükretmenin önemini öğrenir. Başta daha büyük bir ev ve yeni eşyalar isterken, zamanla sahip olduğu şeylerin kıymetini fark eder. Leyla, Allah’ın verdiği nimetler için her gün şükretmeye başlar ve şükrettikçe kalbinde huzur bulur. Artık sahip olduklarıyla mutlu olmayı öğrenir.

Küçük Leyla ve Şükretmeyi Öğrenmek
Bir varmış, bir yokmuş… Küçük ve sevimli bir köyde, güzel mi güzel, neşeli mi neşeli bir kız çocuğu yaşarmış. Bu kızın adı Leyla’ymış. Leyla, her gün çiçeklerle dolu bahçede oynar, dere kenarında taş toplar, gökyüzündeki bulutları izler ve ormandaki kuşların şarkılarını dinlermiş. Fakat Leyla, çevresinde gördüğü bazı şeylere sahip olamadıkça mutlu olamıyormuş. Ne zaman güzel bir şey görse, daha fazlasını istemeye başlarmış.
Bir gün Leyla, annesine dönüp, “Anne, neden bizim büyük bir evimiz yok? Neden her zaman eski oyuncaklarla oynuyorum? Daha güzel elbiselerim olsun istiyorum!” diye sormuş.
Annesi, Leyla’nın gözlerine sevgiyle bakmış ve ona nazik bir şekilde dokunmuş. “Tatlı kızım,” demiş annesi, “sahip olduklarımızın kıymetini bilmek ve şükretmek en büyük zenginliktir. Allah bize her gün sayısız nimet veriyor. Haydi, bugün birlikte bir yolculuğa çıkalım. Sana şükretmenin ne demek olduğunu göstereyim.”
Şükretmenin Yolculuğu
Leyla ve annesi, köyün dışına doğru yürüyüşe çıkmışlar. Yolda, etrafındaki her şeyi izleyen Leyla, farklı insanlarla karşılaşmaya başlamış. Önce, üzerinde eski ve yıpranmış kıyafetler olan bir çocuk görmüş. Çocuk, yıpranmış giysilerine rağmen yüzünde büyük bir gülümsemeyle arkadaşlarıyla oyun oynuyormuş.
Leyla şaşkınlıkla annesine dönüp, “Anne, bu çocuk neden eski kıyafetlerle mutlu görünüyor? Üstelik hiç de üzülmüyor gibi,” diye sormuş.
Annesi gülümseyerek, “O çocuk sahip olduklarının kıymetini biliyor, Allah’ın ona verdiklerine şükrediyor. Kıyafetlerin eski olması onun mutluluğunu etkilemiyor. İşte bu, mutluluğun sırrıdır, Leyla. Şükretmek, sahip olduklarımızla yetinmek ve huzurlu olmaktır,” diye cevap vermiş.
Biraz daha yürüdükten sonra, yaşlı bir teyze görmüşler. Teyze, elleriyle toprağı kazıp çiçekler ekiyormuş. Etrafa neşe saçan bir gülümsemesi varmış. Leyla, “Anne, bu teyze tek başına çalışıyor ama çok mutlu görünüyor. Nasıl bu kadar çalışıp yine de böyle neşeli olabilir?” diye merak etmiş.
Annesi, yaşlı kadına sevgiyle bakarak, “Bu teyze, Allah’ın ona verdiği sağlık ve gücün kıymetini biliyor. Ellerini kullanabildiği, ayaklarıyla yürüyebildiği için şükrediyor. Her gün Allah’a sağlıklı olduğu için teşekkür ediyor,” demiş.
Şükretmeyi Öğrenmek
Leyla’nın kafasında annesinin söyledikleri dönüp duruyormuş. Yavaş yavaş, sahip olduklarıyla yetinmenin ve şükretmenin ne kadar önemli olduğunu anlamaya başlamış. Annesine dönüp, “Yani anne, o çocuk ve o teyze mutlu, çünkü sahip olduklarıyla yetiniyorlar, değil mi?” diye sormuş.
Annesi gülümseyerek, “Evet, tatlım. Allah bize her gün sayısız nimet veriyor. Gözlerimizle görebiliyor, ayaklarımızla yürüyebiliyor, sevdiklerimizle birlikte olabiliyorsak, bunlar büyük birer nimettir. Her sabah uyandığımızda Allah’a şükretmeliyiz. Şükrettikçe kalbimiz huzurla dolacak,” diye açıklamış.
Bu sözler Leyla’nın kalbine dokunmuş. Annesiyle biraz daha yürüdükten sonra, Leyla bir nehrin kıyısında durup gökyüzüne bakmış. Güneş ışıkları suyun üzerinde parıldıyor, kuşlar gökyüzünde dans ediyormuş. Leyla derin bir nefes almış ve gözlerini kapatarak, “Teşekkür ederim Allah’ım, bana bu güzellikleri verdiğin için,” diye içinden geçirmiş.
Eve Dönüş ve Teşekkür
Eve dönerlerken Leyla annesine dönüp, “Anne, daha büyük bir ev istemiştim, ama şimdi bizim evimizin ne kadar güzel olduğunu fark ettim. Sıcak, rahat ve güvenli bir yerimiz var. Bu bana yetiyor!” demiş.
Annesi ona sevgiyle sarılarak, “Evet Leyla, Allah bize güzel bir yuva, sevgi dolu bir aile ve sağlık verdi. Bunlar dünyadaki en büyük zenginliklerdir. Senin bunu fark etmiş olman beni çok mutlu etti,” demiş.
O günden sonra Leyla, her sabah uyandığında penceresini açar, dışarıdaki güzelliklere bakar ve içinden Allah’a teşekkür edermiş. Daha fazla şey istemek yerine, sahip olduklarına şükretmeyi öğrenmiş. Leyla artık, Allah’ın verdiği her nimetin kıymetini biliyor ve şükrettikçe kalbinde huzur buluyormuş.
Sonuç
Leyla, şükretmenin ve Allah’ın verdiği her nimetin değerini bilmenin ne kadar önemli olduğunu anlamış. Artık çevresindeki her şeyi fark ederek mutlu oluyormuş. Çünkü Leyla öğrenmiş ki, şükreden kalpler her zaman mutluluğu bulur.
Bu masalda şükretmenin, sahip olduğumuz nimetlerin farkına varmanın ne kadar önemli olduğunu öğrendik. Leyla, başlangıçta daha fazla şey istemesine rağmen, annesiyle yaptığı yolculuk sayesinde çevresindekilerin sahip olduklarıyla mutlu olduğunu ve şükrettiğini fark etti. Şükretmenin insanı daha huzurlu ve mutlu kıldığını, sahip olduklarımızın kıymetini bilmenin bizi zenginleştirdiğini gördük. Ayrıca, İslam’ın şükretme ve nimetin kıymetini bilme değerlerini anladık.
Evet çocuklar bu masalımızda burada bitti. Sizde Dini Hikayeler yazarak tarafımıza gönderebilirsiniz. Gönderdiğiniz masallar sayesinde binlerce çocuk masal okuyarak uyuyacak. Masal göndermek için aşağıda ki resme tıklayabilirsiniz.
